Keloğlan unluk için değirmene gider. Ordaki unluğu öğütür?!. Keloğlan yemek için eşekten evvel eve gelir . bu durumun farkına varan anası unu getirmedin ekmek mi yeyicin bre kel oğlum diye zavırlayarak evden kovalar. evden ayrılan keloğlan tekrar eşeğini bulur. Eşeğin üzerine bir hoyuk sarar. Ve eşeği serberst bırakır. Serbest kalan eşek gazibandaki camız ökkeşin harmanına varır. Eşeği gören ökkeş emmim elindeki yabayla eşeğe gel beri hay eder. Durumu uzaktan seyreden keloğlan bir avaz koparır
Keloğlan: Oy zalım zulum adam neyini yedi neyini içti babacığım
Keloğlan: Oy bir yabadan ölen babacığın
Camız ökkeş (Ökkeş Emmim): Elini ayağını öpeyim garola haber verme. Tek harman senin olsun
Fırsatı ganimet bilen keloğlan harmanı eşeğe yükleyerek doğruca evin yolunu tutar. Eve bir
Eşek yükü zahra ile varan keloğlana anası sorar:
Anası: Bre keloğlan nerden buldun bunu?
Keloğlan: Allah verdi ana!
Anası: Allah mı verdi bre kel donuz diyerek elindeki oklacı keloğlana sallar.
Keloğlan varlıklı dayısının evindeki samsa ve sucuklarının kokusunu alarak doğruca dayısını evine gider. Tabi keloğlan dayısına yalnız gitmemiştir. Yanında ala sansar vardır.
Evde ala sansarı gırrrrrrt! Gırrrrrrrrrrrrrt! Diye öttürür.
Dayısı: bre keloğlan bu kelce ne ister
Keloğlan: samsa sucuk ister
Keloğlan tekrardan ala sansarı tekrar gırtttttttttttt! Gırtttttttttttttt diye öttürür.
Bre kelce bu ne isiyor diye sorar dayısı
Evde kuru yavan ne varsa onu istiyor der.
Dayısı ve hanım keloğlanın elinden yekrek gelmiştir. Gece olunca yengesi bir kuşkana yağ ılıdır. Keloğlan uyuyunca gızgın yağı boğazına akıtır. Can havliyle bağıran keloğlanın açık ağzına kuşkanayı aktarır yengesi. Bu yağı boğazına alan keloğlan o saat ruhunu teslim eder.
*Er lakabıyla anılır
* Hikayerdeki anlatımlar dedemden (Ali Çavuş-Allah rahmet eylesin) duyduklarım ve diğer şahıslardan derlediklerimdir.