Bu fabl tilki ile leylek hikâyesinin devamı niteliğindedir. Tilkiden hırsını alamayan leylek onu bedava hava gezintisine davet eder. Tilki fırsatı ganimet bilerek bu daveti hemen kabul eder.
-Leylek: Ooo tilki kardeş hoş geldin sefalar getirdin
-Tilki: sağol leylek kardeş
-Leylek: gel buyur tilki kardeş sağ kanadıma bin
Tilki bu yolcuğun heyecanı içinde bir çırpıda leyleğin kanadına biner. Yavaş yavaş yükselmeye başlayan leylek tilkiye mesafeyi sorar.
-Leylek: tilki kardeş yer ne kadar görünüyor?
-Tilki: bir dam kadar
Bunu duyan leylek biraz daha yükselir. Tilkiye tekrar yönelerek;
-Leylek: tilki kardeş yer nasıl görünüyor?
-Tilki: bir harmanyeri kadar!
Bunu duyan leylek biraz daha yükselir. Tilkiye tekrar yönelerek;
-Leylek: tilki kardeş yer nasıl görünüyor?
-Tilki: bir halbur içi kadar görünüyor.
Bunu duyan leylek biraz daha yükselir. Tilkiye tekrar yönelerek;
-Leylek: tilki kardeş yer nasıl görünüyor?
-Tilki: bir avuç ortası kadar görünüyor.
Leylek yeteri kadar yükseldiğini düşünerek tilkiye seslenir.
Leylek: tilki kardeş sağ kanadım yoruldu birti de sol kanadıma bin der. Tilki diğer kanada geçerken başı döner ve düşmeye başlar.
Düşerkende;
Tilki: Ya küllük ya kürk! Ya küllük ya kürk!
Diyerek düşmeye başlar.
Bu arada Mustafa emmin (Çavuş Mustafa- Allah rahmet eylesin) dölek tarlada postun üstünde namazını kılmış duasını toplamaktadır. Ya küllük ya kürk! Diye bir ses duyar. Öte bakar beri bakar bişey göremez. Bir de ne görsün havadan Ya küllük ya kürk! Diyerek kendine doğru gelen bişey görür. Postu mostu unutan Mustafa emmin ordan ayrılır. Tilki paaaaaaaaaaaaat diye postun üstüne düşer.
Tilki acısına mı yansın leyleğin yaptığına mı yansın… bilahare kendine gelen tilki hiç bişey olmamış gibi postu sırtına çalarak katır bağlasının deresine doğru hareket eder. Yolda bir ayı ile karşılaşır.
Ayı: oooo tilki kardeş nerden aldın bu postu?
Tilki: kırk koyun getir kuzulu muzulu birini de sana dokuyum cızılı muzulu.
Ayı: peki tilki kardeş öyleyse anlaştık
Ayı peyder pey tilkiye honduklunun, çavuş ahmedin sürüsünden aldığı koyunları kuzuları tilkiye getirir. Arada sorar:
Ayı: tilki kardeş bizim post işi noldu?
Tilki: hemen hemen hazır sen biri keçioğlak da getir der. Arasına onu da dokuyum der.
Ayı ikiye bir bizim post işi noldu diye tilkiyi sıkıştırmaya başlar. Tilkinin kendini kandırdığına kanaat getiren ayı tilkiyi tutup intikamını almak ister. Ayı tilkiyi kolamaya başlar. Tilki yakınındaki deliğine kaçar. Ayı büyük olduğu için deliğe sığmaz tabi…
Tilki çoktan deliğin diğer tarafından çıkmıştır. Ayı döşüne atar. Kalsın bu sana der.
Bu arada mevsin zahmerinin 17 yahut 18 i dir.
Tilki bu olaydan ve ayıdan kendini kurtarmak için başka bir plan yapar. Doğru diğer tilkilerin bulunduğu goca göl kıyısına gelir.
Başıma böyle hal geldi.
Bir ayı var beni sıkıştırıyor, ne yapacağımı bilemez haldeyim der.
Bu arada yavaş akşam olmaktadır. Ayın aydığı süt gibi çinkayaz bir hava vardır. Boyraz sazağı inceden inceye oyulmamış kabağın içine girmektedir. Bütün tilkileri toplayan tilki arkadaşlarına kuyruklarını göle koymalarını ister. Birti vakıt geçtikten sonra tilki ile arkadaşları arasında söyle bir diyalog geçer.
Tilki: hışt tilki kardeş şurdan çıtırdı geldi
Diğerleri: neyo bre ulan o
Tilki: avcı geldi, onun karartası var . kaçın başınızı kurtarın. Demesiyle gölden çapırtıların ardı arkasıyoktur.kuyruğu kopan hort, kuyruğu kopan hort,bu esnada tilkilerin kuyrukları kopmuş teleşten bu durumdan kimsenin haberi olmamıştır.
Tilkinin peşine düşen ayı tilkiyle karşılaşır ama bu sefer durum farklıdır. Ayı başından geçen olayları biri bir tilkiye anlatır. Bıyık altından kıs kıs gülen tilki ayı kardeş
Bize gücükler obası derler bizde böle şey olmaz.
Tilkini bir narasıyla toplanan diğer tilkileri gören ayı gördüğü manzaraya şasırır.tilkilerin kuyruğu yoktur.ayı hayıfla bunu yapana siz olmaya sizsiniz ama kalsın bu size der.
* Hikayerdeki anlatımlar dedemden (Ali Çavuş-Allah rahmet eylesin) duyduklarım ve diğer şahıslardan derlediklerimdir.