Günlerden bir gün evvel bahar yaz aylarının birinde ala sansar hatcabağda veli haraptaki goca armuda yuva yapar. Durumdan haberi olan tilki eline çalı tahrasına alarak armudun dibine varır.
Tilki:Bre ala sansar ben buraya hopur kırıcım. Çoluğu çocuğu al götür burdan. Başının çaresine bak
Ala sansar: Bre tilki kardeş çocuklar daha ufak biraz büyüsün öyle
Tilki: Olmaz bura bana Molla Ali'den kaldı, dede baba ocağıbaşınınçaresine bak.
Çaresiz kalan ala sansar diğer yavrularını kurtarmak için yavrularından birini tilkiye atar. Rüşvetini alan alan tilkinin sesi soluğu kesilir. Ve oradan ayrılır. Birkaç gün sonra hopur kırma bahanesiyle tekrar sansarın yanına gelen tilki verdiği sürenin dolduğunu söyler.
Bu arada sansar başındaki musibeti kel kargaya anlatır. Durumu anlayan kel karga
-bre onun ocağı batsın. Onun ne tahrası ne paltası var. Sen ona bir daha geldiğinde bildiğini ayrı sar de bana havale et der.
Bu öğüdü alan ala sansar tilkiye bildiğini ayrı sar der.
Bu daşın kel kargadan geldiğini anlayan tilkidoğruca yapılının mırığına iyice belenir. Kel karga çamura belenmiş yatan tilkiyi görünce öldüğünü zannederek doğruca ona varır. Gözüne kerkmek atacağı sırada tilki kargayı şarpada yakalar.
Karga: tilki kardeş beni yemeye yecin bir bismillah çek de öyle ye der.
Tilki bismillah çekerken ayrılan ağzından serbset kalan karga uçtuğu gibi duta konar.
Sonra tilkiye seslenerek.
Karga: tilki kardeş et yedin dişiyin dibinikurcala
Bu sözü duyan tilkinin yağı yarılır. O saate ruhunu teslim eder….
* Hikayerdeki anlatımlar dedemden (Ali Çavuş-Allah rahmet eylesin) duyduklarım ve diğer şahıslardan derlediklerimdir.