Tilki ile leylek

Bir gün tilki ile leylek arkadaş olur. Bu arkadaşlığın gereği olarak biribirini yemeğe davet ederler. İşte bu davetlerden ilkini tilki leyleğe verir. Leylek tilkinin uzun güneydeki kötü velinin fıstıklığının içindeki evine gelir.    Biraz hal hatırdan sonra sıra yemeğe gelir. Tilki ballandıra ballandıra bir kazan şora (çorba) yaptığını söyler. Leylek kardeş gel buyur ondan sonnameye duz ekmek olsun.  Yaptığı şorayı (çorbayı) serin bir yaz günü bir taşın (çukuruna/oyuğuna)  yartlağına döker. Leylek bir iki gaga sallar ama nafile. İçemez şorayı. Döşüne atar kalsın bu sana dilki kardeş der içinden. Bu arada tilki diliyle lak lak şorayı içer çıkar. Vakıt saat tamama erince leylek tilkiden müsaade istiyerek  tilkinin evinden ayrılır. Tilkiye bu ince davetinden ötürü teşekkür etmeyide unutmaz. Babayı yiyen leylek vakıt kaybetmeden tilkiyi aşam yemeğine davet eder. Tilki fırsatı ganimet bilerek leyleğin davetine hemen icabet eder. Tilki öteben beri dolaşarak huğun önündeki leyleğin evine gelir. Tabi bu arada gaçkırt çayının suyu kulaklara hoş nağmeler fısıldamaktadır.

O dilki kardeş hoş geldin

Sağol leylek kardeş

Hal hatır niçe? Çoluk çocuk nasıl?

Eyi Allaha şükür!

Tilki: yerin şenlikmiş leylek kardeş nerden buldun bu yeri satılık arsa var mı buralarda?

Leylek: he öle tilki kardeş. Bizim Karadayı (Sami Dayı) huğun önünden bağın yanında birti bişey satacamış diye duydum ille.

Elini çabuk dut tilki kardeş. Yoksa elden geder.

 

Her neyse artık sıra yemektedir. Leylek: tilki kardeş hava birti sıcak yemeği istersen dışarıda yiyelim der. Leylek yemek servisini yapmak üzere tilkiden müsaade ister. Leylek kazanı eline alarak kaçkırt çayının kenarındaki bükün yanına gelir. Bir gazan nohutu bükün içine döker. Sonra da tilki kardeş gel buyur ondan sonnamaya yemek hazır.

Tilki olandan bitenden habersiz hogara (zıplaya zıplaya) oynayarak leyleğin bulunduğu tarafa gider. Leylek gel buyur tilki kardeş uzak durma yiyen dikilir yemeyen yıkılır ayrımız gayrımız yok sofra senin der. Leylek bu arada uzun gagasıyla nohutları bir bir toplar. Tilki öte burnunu sokar beri burnunu sokar bişey anlayamaz. Birden kendisinin çorbada yaptığı aklına gelerek leyleğe nohut çok güzel olmuş leylek kardeş. merem bu nohutlar hopuryerinin nohutlarına benzö beledi (iri) görünüyor der. Tilki kuyruğunu sırtına çalarak uzungüneydeki evine doğru yola çıkar….

* Er lakabıyla anılır.

* Hikayerdeki anlatımlar dedemden (Ali Çavuş-Allah rahmet eylesin) duyduklarım  ve diğer şahıslardan derlediklerimdir.